29 Ekim 2016 Cumartesi

Hiçliğe Bir Biletim Var



      Bu sabah kendi bavulumu kendim taşıyınca anladım ki büyümüşüm. Eğrilerle doğrularla bir ömür tüketmişim. Bir tek ben miyim çocukluğuma özlem duyan bilmiyorum inanın. Ama eski beni çok özlemişim.

     Uzak bir yere gidersem beni merak eden annemi, valizimi taşıyan ve her anımda yanımda olan babamı çok özledim. Babamın pantolonunu tutarak yürüdüğüm o günleri çok özledim. Bir mucize olsa. Bazı şeyleri düzeltmek için elimden ne geliyorsa yapardım.

      Ben yine evimizdeki komidinin boyumu aşmasını istiyorum, dertlerim olmasın boyumu aşan. Yine yeniden ana kuzusu olmayı istiyorum. Aileden ayrılmayı iple çeken bir aptal olmak istemiyorum. Yoruldum artık.

      Babamın saçlarımı taradığı zamanlara dönmek istiyorum. Saçlarımı koklayan bir tek babam olsun, ne pazartesi umrumda ne cumartesi. Haftanın hangi günü olursa olsun.

      Akşamları kestane pişirilen, portakal kabuğundan oda parfümü yapılan zamanları, bilye, taso gibi oyunları zevkle oynadığım o günleri özledim. Her bayram ailecek yapılan kahvaltıları, dedemin beni kızım diyerek sevdiği o günlere dönmek çok zor değil mi?

      Bunaldım koca kalabalık bir şehrin, bana ait olmayan yükünü çekmekten. Şimdi bir dilek hakkım olsa, hiçbir şey hissetmemeyi dilerdim...

SHARE THIS

Author:

22 yorum:

  1. Önce, bu başlığı attığın için sormak istedim.İyi misin Semanur?

    Metropol, doğulan ve doyulan yerlerin farklılığı, giderek küçülen aileler, betonlar, doğadan uzak kalma, insan ilişkilerindeki yapmacıklık, doğada uzaklaştıkça doğallıktan da uzaklaşıp aslında kendine yabancılaşma.......... Daha çok şey var böyle hissetmek için. Bireysel, çevresel, ortam koşulları. Hepimizde az çok var. Bu çağda bunlardan birazını olsun hissetmeyen olamaz zaten. Bu çağda baş edilecekler eskilerden kat kat kat kat fazla. Zor çağdayız. Evet, bulaşık ve çamaşır makineleri var; ama insani hiçbir şey kalmamak üzere. Evet kolaylıklar var; ama insan olmak zorlaştı. Zaman kalmadı hiçbir şeye.

    Olur böyle zaman zaman. İnsanız. Nostalji kavramı boşuna moda olmadı şimdilerde.

    Şehir kaçkınlarına kızmayalım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Iyiyim aslında ciddi bir problem yok. Bu sabah Ordu'ya gitmek için kalktım valiz hazırladım ve koca evde beni uğurlayan olmadı. Çok kötü bir duyguymuş.

      Dışarı bir çıktım her yer kalabalık ama tanıdık hiç kimse yok. Derdimi anlatmak istediğim anlar var. Ama fiziksel olarak başımı yaslayacağım kimse yok. Sanırım çok bunalmışım.

      Kızlar en çok babalarına kızarlar, en çok babalarına kırılırlar ama en güzel de babalarına sarılırlar. Babama çok kırgınım, ondan af dilemeye gidiyorum. Bazı şeyleri hep geç anlarım zaten. 💙

      Sil
    2. Anlamış olmak bile kafi. Her şey yolunda, güzel gitsin o halde :)

      Ordu'da zaman güzel geçer. Ünye'den geçersen benim için bak. Oraları çok severim. Çocukluğum saklı. Selam söylersin :)

      Ordu'da mısın bundan sonra?

      Sil
    3. Ünye'ye gidecegim. Bol bol selamınızı söylerim. Bundan sonrası için net birşey söyleyemiyorum.

      Sil
  2. Ayşei sormuş sen de cevap vermişsin o yüzden iyimisin diye sormayacağım. İyisin şükür =). Çocukluğumu ben de çok özlüyorum, babamın saçlarımı okşamak için zorla dizine yatırdığı ve benim inatla kaçtığım günleri. Oysa şimdi ne çok ihtiyacım var o dizlere, o ellere =(. Sonsuz kalabalığın içinde, sonsuz yalnızlık uzun zamandır hissettiğim benimde. Sen o kadar güzel anlatmışsın ki, yüreğime dokundun cümlelerinle. Kalemine yüreğine sağlık. Sevgilerimle 💙

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ilkkez olmuyor bu bana. Ama bu kez "kalabalığın içinde yalnız kalma" klişesini dibine kadar yaşıyorum.

      O kadar çok şefkate ihtiyacım var ki. Babamın bana sarılmasına, annemin kızım demesine. Bilmiyorum gerçekten garip.

      Çok seviyorum seni canım benim. O kadar güzel bir yüreğin varki. Hayattan ne istersen en güzeli seni bulur umarım. Sevgilerimle 💙💙💙

      Sil
    2. Bazı anlar vardır; sanki zaman durur, her şey biter. Kendimizi çaresiz, boşlukta gibi hissederiz. Bir tükenmişlik, çaresizlik duygusu sarar dört yanımızı. İnsanız, hepimiz yaşayabiliriz öyle anları. Sevdikleriniz belki yanınızda değildirler ama artık yetişkin olan farklı bir insan vardır. Ve karşısında başkaları. Bir yer değişimi...
      Öylesine güzel anlatmışsınız ki. Duygu paylaşımı oldu.
      Yürekten sevgiler yolluyorum. Dostça...
      Sevgiler.

      Sil
    3. Sanki bir sürü çözüm var ama hiç biri benim derdim için degil. Yani öyle bir his var ki herşey dümdüz giderken benim hayatım sarpa sarıyor gibi.

      Beni okuduğunuz ve derdimi dinlediğiniz için ben teşekkür ederim. sevgilerimle 💙

      Sil
  3. Yazı arka planı seçicisi çok güzel olmuş.

    Pollyana Semanur, iyisin biliyorum. Sadece zaman zaman insan özlüyor ve özlediğini dile getirmek istiyor, belki onunla benzer özlemlere sahip biri vardır diye. Ve ben de aynı özlemleri 20'li yaşlarımdan beri taşıyorum. Yaşım 30'a geldi, 10 seneye yakın taşımışım. Kısa süreli çözümler buluyorum ve bu beni mutlu etmeye yetiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben çok erken yaşta ailemden ayrıldım. Sanırım bu beni oldukça yıpratmaya yetti. Özlem, aile ve iş karmaşası arasında kayboldum. Bana hep olur. Daha önce de olmuştu. Sonra geçiyor. Tamda o kısa süreli çözümler ile hayatım da kısa süreli düzene giriyor.

      Güzel yorumunuzla anlam kattınız. Sevgiler 💎

      Sil
  4. öyle bi anlattında bi an ben de gittim çocukluk anılarına.. nede güzel yazmışsın..
    Kalemin dert görmesin ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir anlık özlem insana ne kadar dokunuyormuş. Yorumunuz için teşekkür ederim. sevgiler 💎

      Sil
  5. Öyle güzel anlatmışsın ki kendi çocukluğuma misket oynadığım beş taş oynadığım dizlerim de ki yaralarımı hatırladım ..Yüreğine kalemine sağlık deli mavim beni çağırsaydın ben seni uğurlardım kuzum :) Büyüdükçe insan daha iyi anlıyor çocukluğun kıymetini ...O için de ki çocuk hiç ölmesin ..deli mavim ...:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. keşke yine dizlerim kanasaydı da yüreğim sapasağlam kalsaydı. bırak gelebilmeyi, düşünmen bile yeterli canım benim. ♥♥♥

      Sil
  6. of çok güzel sölemişin ben de hep çocukluk özlerim düşünürüm. en güzel yaş 5-15 yaş arası yaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bende çocukluğumu özledim. keşke 7 yaşıma dönsem ve tekrar yaşasam, aynı hataları yapmasam...

      Sil
  7. Yazinin ictenligi, guzelligi ve maalesef aci gercekligi. Mesela su an bu yorumu yazarken iett otobuslerinden birisindeyim, ömürler iki akbil arasina sıkışmışcasina hizli geciyor. Velhasil ayni duygulari paylasiyor olmamiza sevinsem mi uzulsem mi bilemedim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne kadar samimi bir yorumdu böyle. Maalesef aynı fikirde olmamız hem güzel bir o kadar da acı. Iki akbil arasına sıkışan hayatlar. Güzel bir benzetme. Cok teşekkür ederim. Samimiyetiniz için 💙💙

      Sil
  8. Keşke dememek için uğraşmalısın o zaman bundan sonraki hayatında bitanem. Hiçbir şeyi hissetmemeyi dilememelisin bence. Duygular olmazsa yaşamanın ne anlamı kalır ki sevgili arkadaşım 💙

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısın bitanem. Arada oluyor bana. Daha çok çabalamam gerekiyor keşke dememek için. Güzel yorumun için teşekkür ederim. Çok öptüm😙😙

      Sil
  9. O dönemleri özlemeyen var midir acaba?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de yoktur. Özlenmez mi çocukluk. 💙💙

      Sil