19 Nisan 2019 Cuma

Yorgunluk Denemelerim III

Yorgunluk Denemelerim III


Bir hüznü dağıtmak gibiydi,
Mürdüm gece yarıları yapayalnız,
Yapayalnız bir umudu besliyor gibiydi,
Gün doğsa kaç yazar?
Sahi kaç kelime sığar hissettiklerimi anlatmaya,
Kaçı sağlam ve anlamlı kelimelerdir?
Bir mavzer çığlığıydı lügatım,
Gidişleri yosun tutan şairler gibiydim.

Almora'nın kıyamet senfonisi kulaklarımda,
Bir yandan kayıp giden zaman,
Bir tarafı perdeli kırmızı acı,
Gelip giden ne varsa zamandan başka,
Kayıp giden ne kaldıysa,
Her biri kısık bir bakış uzaklığımda,
Biri bitmeden yakılan ikinci, üçüncü, dördündü sigaralarım,
Yine sokağın anlamsız yansımalar,
Ve radyodan çalan cızırtılı "Dont Cry"
Her biri bir bitimi hazırlar gibi...

Bana hissettiklerimi geri ver zaman,
Hüznümü, acımı, mutluluğumu...
Bir gece yarısından dilediklerimi,
Kitaplarımdan beklentilerimi,
Bana, maviyi geri ver,
Anlatamıyorum,
Oturup denemeyeceğim bu kez anlatmak için,
Bana kalbimi geri ver...
5 yaşımda sokağa kaçan toplarımı,
Aileme olan kayıtsız sevgimi,
Yabancılara duyduğum aşklarımı,
Bana müziğimi geri ver...
16 yaşımı ver...

Dileklerimi istiyorum senden,
Kutlamadığım doğum günlerimi,
Sevmeyi beceremediğim ama beni sevenleri,
Bana biraz zaman verirsin belki,
Biraz da hatalarımı kabullenme fırsatı,
Bana unutamadığımı sandığım anılarımı,
Unuttuğum, sırt çevirdiğim her şeyi,
Kalbimi bana geri ver...
Bir söz isteyeceğim ondan,
Bütün bu kainatın yaratılışına inat...

Bana bir söz ver kalbim...
Durmayacaksın ve seni sevmeyenlere inat,
Bir gün fazla yaşayacaksın...


3 Nisan 2019 Çarşamba

YORGUNLUK DENEMELERİM II

YORGUNLUK DENEMELERİM II


Üşütenlerden bir gece yarısı şimdilerde umut
Güneş balçıkla sıvanmış,
Gün doğmamaya yeminli,
Kimisi ağlama duvarı yapmış yastığını,
Kimisi benim gibi sığınmış.
Kimilerinin elleri kirli bu saatlerde...

Yalan çığ gibi büyüyor tüm ihtişamıyla,
Birçoğu huy edinmiş yalan söylemeyi.
Uzunca yollarda yürüyoruz,
Ellerimizde sigaranın bıraktığı hasarlar,
Yüzümüz asık, yüzümüz her zamankinden derin izler taşıyor,
Biz taşınamıyoruz bir adım ileri...

Satır başlarına denk geliyor intihar yeminlerimiz,
Satır başları devamı olan şiirler gibi,
Ve yahut sonu gelmeyen...
Perdesi kirli evrenin,
İnsanlar kirli...

Birine olanca gücünle tutunmayacaksın,
Yarı yolda kalmaya meyilli fıtratımız,
Yarım bırakılmaya da...
Tutamayacağın beylik laflar etmeyeceksin,
Tutturamadığımız iddialara girmeyeceğiz,
Ve yahut boyumuzu aşan işler...

Her insan aynı yüklerde, eşit yorulmaz,
Her yolu aynı zamanda yürüyemez her insan,
Aynı anda bitsin istiyorsan bu yol, yanından ayırmayacaksın...
Evvelinde yaşadım ben de,
"Bu yol ne ki" dedim,
"Ben yorulmam" dedim,
"Yardıma ihtiyacım yok" dedim...

Zaman geçince anladım, yolun ortasında düşüp kalmışım,
Taşıyamayacağım sınırlara ulaşmış yüküm,
İçemediğim, kendiliğinden yitip giden sigaralarım anlattı bana,
Kendiliğimden yitip gitmişim ben de...
Kalem alacak hal bırakmamışım ellerimde,
Kan içinde ellerim
Ellerim her zamankinden yabancı.

Ellerimden öptü...