31 Temmuz 2016 Pazar

Bir Delinin Tümceleri

Bir Delinin Tümceleri

Kaydı başlattınız mı? Heh tamam. 
Sevgili psikopat arkadaşlarım ve doktorum öncelikle sizlere selam ederim.  Bugün hayatımda bir gariplik olduğunu fark ettim.
Yazamıyorum uzun zamandır. Dert anlatmaktan karamsar olmaktan halim kalmadı. Ruhum yaşlandı. Daha bir delirdim.

Aslında bu konudan bahsedeceğim biraz. Ya deliyim tamamda bende insanım. Severim, kızarım, sinirlenirim, özlerim, kıskanırım. Yahu duygularım var benim. Deliyim diye bu kadar yüklenilmezki. 

29 Temmuz 2016 Cuma

Sadece Yorgunum

Sadece Yorgunum


Yoruluyor insan bazen. Üst üste gelen kirlilikler, haliyle biraz yıpratıyor. Ezbere bildiğin şiirlerde yeni ayrıntılar yakalıyorsun. Hergün aynı tonda dinlediğin şarkıda bir gariplik var. Yediğin yemekte bir eksiklik var. Yok tuhaflık bende, "anlatamıyorum". Sanki en ufak yere dokunsam kirlenecek üzerimdeki mavilik. Aldığım her nefes gereksiz, verdiklerimse israf. Yine deli dönemlerime denk geldi. Dışarıya her çıkışımda kullandığım o yol artık yabancı. Sanırım bu dünyada artık fazlalığım. Ben olmasamda renkli sanki bu dünya. Bilmiyorum öyle işte "yorgunum".

25 Temmuz 2016 Pazartesi

İnadına Yaşamak Hayatı

İnadına Yaşamak Hayatı


Selam mavi kelebekler. Bu sabah umutla uyandığım güne, daha öğlen bile olmadan karamsarlık ile devam ediyorum. İnanın neden klavye başına geçtim bilmiyorum. Yazmak beni bir nebze rahatlatır diye sanırım. 

Hayat ne kadarda garip. Bir yerde birileri acı dolu hayatlar yaşarken, birileri gülmenin tadına varıyor. Kızacak bir şey yok, kıskanacak da. Adaletin bu mu dünya demeye de gerek yok. Çünkü değişeceği yok.

19 Temmuz 2016 Salı

15 Temmuz 2016 Cuma

Kadının Gözünde Erkek Kimdir

Kadının Gözünde Erkek Kimdir


     Erkek daha ilk çağda kendini belli etmiş,  mağaradan ilk çıkmıştır ve aile reisidir. Bir kadının gözünden erkeği anlatan onlarca yazı okudunuz eminim. Benimki çok farklı deyip yüksek bir beklentiye sokmak istemiyorum, o yüzden bir de benden dinleyin diyeceğim.

     Daha doğar doğmaz mavi renk ile bir ağırlık konuldu erkeklere. Kızlar gibi narin ve pembe değillerdi. Mavi rengin verdiği sorumluluk ile büyüdüler. Cesur doğmadılar belki ama cesur olmak zorunda bırakıldılar.

14 Temmuz 2016 Perşembe

11 Temmuz 2016 Pazartesi

Gelecekteki Eşime Notlar

Gelecekteki Eşime Notlar


    Hayatta maviye duyduğum kadar sevgi duyduğum birşey daha var. "Çocuklar" o kadar mutlu oluyorum ki onlarla geçirdiğim vakitlerde. Bir iki masal uyduruyorum ve anlatıyorum onlara. Sonu hep mutlu biten masallar.

     Ama bugün çocuklara duyduğum aşktan değil,  gelecekteki eşime duyacağım aşktan bahsedeceğim. Gelecekteki eşime yazılmış bir kaç not vardı. Onları paylaşma vakti.

9 Temmuz 2016 Cumartesi

Ya Masallar Böyle Olsaydı 2

Ya Masallar Böyle Olsaydı 2

Gün biraz mavi olunca, bende mavi yazılar yazmak istedim.  Ve söz verdiğim masallar absürt paylaşımımın ikincisini yazmak için klavye başına geçtim. 
İyi okumalar...

   Bir gece aniden uyandım ve gezinmeye başladım. Bir gariplik vardı ortada. Biraz etrafı izleyince anladım ki insanlık uyuyor. Heyyy! "Uyanın yaaa" Siz uyurken neler oldu neler.

8 Temmuz 2016 Cuma

Kadın "Hakkı" Varmış

Kadın "Hakkı" Varmış


    Kadınların basit yaratılma ihtimali var mıdır? Sizce basit bir döngü için mi yaratıldık? Ben sanmıyorum. Biz kadınlar bir yapbozun en önemli parçasını oluşturuyoruz bence. Kemik noktasını.

     Bugün kadının toplum içindeki yerinden bahsedeceğim. Kimliksiz oluşundan. Çağa göre değişiminden. Ben üç bölümde inceleyeceğim. İlk çağlar, dinlerin oluşumu ve medeniyet.

6 Temmuz 2016 Çarşamba

5 Temmuz 2016 Salı

Mavi Kelebekler Omzunda Olsun

Mavi Kelebekler Omzunda Olsun

mavi kelebekler, bosna hersek, ölüm, mavi
   
     Selam mavi kelebekler. Birkaç gündür elime kalem alamıyordum. Bu sabah uyandığımda günlüğümü gördüm. Dışı mavi renk ve rumca "Yazmak Ayrıcalıktır" yazıyor.

     Farkettim ki bir çok konu üzerine yazmışım bu deftere, keza bloguma da öyle. Fakat benim için önemli yeri olan "mavi kelebekler" için çok az yazı yazmışım. Size göre nedir bu kelebeklerin sırrı. Bence bizi duyuyorlar....


    Ben küçükken evimizin bahçesinde mavi renk bir kelebek yakalamışım. Çocuk aklı işte bir kavanoz içine koyup kapağın üstünü delmişim. O an öyle eğlenip gülüyorum ki kelebeğin tüm çizgilerini ezberlemişim.  Fakat babam gördüğünde beni çok azarlamıştı. İşin aslı şu; babam bana normalde hiç sesini yükseltmez. Niye bir kelebek için bana böylesine bağırdı hiç anlamazdım.


12 yaşıma gelmiştim ve halen nedenini anlamak için çaba göstermemiştim. Eve girdiğimde farkettim ki babam benimle konuşmuyor.  Kızdım kendime, odama gidip ağladım saatlerce bir kelebeği benden çok seviyor diye. Sonra babam geldi yanıma. Tabi yorgan kafama kadar çekilmiş, ıslak burnumu çekiyorum. Babam indirdi yorganı, aldı eline tarağı saçlarımı tarıyor. Biliyor tabi ne zaman yapsa hemen affederim onu. Çözmüş beni...

     "Daha çok küçüksün anlayamazsın.  Bu yüzden mavi kelebekler umudun olsun senin" dedi babam. Halen bana şans dilemek için "mavi kelebeğin omzunda olsun". Iyi geceler yerine "mavi kelebekler göz kapaklarını okşasın" der. Babada dahi bir mavilik var.

Geçenlerde konu açılmıştı sordum.  Geçenlerde dediysem bir kaç sene var. Bana neden kızmıştın diye.  "Yaratılan tüm insanların kalbinde bir nebze kirlilik vardır kızım,  kimisi hiç gün yüzüne çıkarmaz. Kimileri ise sevincini, mutluluğunu, düşüncelerini hatta umudunu çalabilir. Ama bunlara çok takılma hepsini yeniden kazanırsın. Daha iyileri seni bulur ve artık korkmazsın. Fakat o insalar öylesine korkunç ki özgürlüğünü de elinden alabilir. Ve bu duyguyu yeniden kazanmak neredeyse imkansızdır. Hep içinde bir yerde hayatım mahvoldu düşüncesi yatar. Sen o kelebeğin özgürlüğünü elinden aldığında, bunu yapan benim kızım olamaz dedim ve kızdım sana" dedi.
   O kadar haklı ki. Ben nasıl olurda bir canlının özgürlüğüne mani olurum. Hele de umudum olan mavi bir kelebeğin.



     Ben her gece mavi bir kelebeğin beni ziyaret ettiğini düşünürüm. Gelir merhametin tülünü örter üzerime.  Kulağıma en mükemmel şiirini okur ve sessiz sedasız gider.  Ve unutmayın kelebekler ölümü hisseder.

     Mavi kelebeklerin, mavi umutların ve mavi yeşeren düşlerin asla seni bırakmaması dileğiyle...

Saygılar, sevgiler...

3 Temmuz 2016 Pazar

Umut Üzerine

Umut Üzerine


Bir hüzün örtüsü üzerimizde,
Yorgun kalpler var gibi,
Canın mı yanıyor, yansın,
İzin ver, ne kadar acıyı kaldırıyorsan,
O kadarı olsun seninle.
Kes bileklerini, kan olsun her yer,
Yeterki umudunu kesme.
Bırak toprak olsun vücudun,
Kalmasın üzerinde bir et parçası bile.
Bırak herkes gitsin cehennemin dibine,
Bak hayallerin, yine seninle.
Ölüm zaman ile bulacak seni.
İyi hazırlan, bırakma yapış azrailine.
İkinci bir şans dileme sakın.
Korkmadan koşarak git ölüme,
Gülümse, inadına gülümse...

                      SEMANUR KÖK
Nev-i Şahsına Münhasır Suavi

Nev-i Şahsına Münhasır Suavi


bilgi, suavi kimdir, suavi ve hayati, mavi, blog yazısı

Bugün size sesiyle beni büyüleyen, şarkılarıyla mutlu eden bir adamdan bahsedeceğim;Suavi.Peki kimdir bu Suavi? Önce bir şarkısını dinleyelim.


Mehmet Suavi Saygan, 1950 yılında Kırıkkale'de memur bir baba ile ev hanımı bir annenin 4 çocuğundan biri olarak doğmuştur.Çocukluğunu Kırıkkale'de geçirmiştir.Anne tarafı Egeli olan sanatçı uzun yıllar İzmir'de yaşamıstır.



Suavi, aktif müzik hayatına kurduğu 'Meçhuller Grubu' ile başlamıştır. 1966 yılında 'Grup 7.65' adında bir grup kurdu. 1968-1972 yılları arasında okuduğu ODTÜ Mimarlık bölümünden mezun oldu.Okul masraflarını çıkarmak için, gece klüplerinde çeşitli gruplar ile müzik yaptı. Mezun olduktan sonrada uzun yıllar orkestralarda solistlik yaparak bateri ve gitar çaldı.

Suavi, çalışmalarında kendi söz ve müziklerinin yanında yurdumuzda tanınmış olan şairler, Nazım Hikmet, Ahmed Arif,Rıfat Ilgaz ve Hasan Hüseyin Korkmazgil gibi önemli isimlerin şiirlerine rastlamakta mümkündür.

Hayatı boyunca hiç sigara kullanmadığını belirten Suavi, profesyonel bir balık adam olup, dalgıçlıkta yapmaktadır. Şuan Muğla'da Yakaköy'de yaşamaktadır.