film yorumu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
film yorumu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Şubat 2017 Cumartesi

Filmliyorum-Ove Adında Bir Adam/ Hannes Holm

Filmliyorum-Ove Adında Bir Adam/ Hannes Holm


filmliyorum, ove adında bir adam, film yorumu

     Mavi bir kızçenin film izleyesi gelince geçti bilgisayar başına. Yakın bir zamanda bir arkadaş buluşmasında tavsiye edilen bir film vardı ve onu en yakın arkadaşıyla izledi. Sonra dedi ki; "Dur ya böyle güzel bir film izledim, bir de yazayım ki izlemek isteyenlere bir fikir olur" E hadi başlayalım.


Film Adı: Ove Adında Bir Adam
Yapım Yılı: 2015/İsveç
Yönetmen: Hannes Holm
Oyuncular: Rolf Lassgard, Bahar Pars, Tobias Almborg
IMDb: 7,5/10
Mavice: 8,8/10


       Aslında olaylar Ove adında 59 yaşında bir adamın hayatı üzerinde dönüp duruyor. Yaşadıklarının büyüklüğü ve acı ile dolu olması, hayat arkadaşını toprağa verişi ve artık insanlara tahammül edemiyor oluşu onu katı bir adam haline getirmiştir. Bana göre filmin en farklı alanları intihar ettiği kısımlar olduğundan filmi 3 intihar sahnesi ile bölmek istiyorum. 

            1-Kendini Asma; 

       Ove her sabah eşine bir buket çiçek götürür ve mezarı başında,ölmek için ona sözler verir. Eve gelir ve salonda tavana bir ip asar ve intihar eder. O an geçmişi hatırlar. "Ove küçük yaşta annesini kaybetmiştir. Hayatın ona pek de adil davranmadığını düşünür. Babası hep az konuşur ve ove kendini iyice kötü hisseder. Annesinin yokluğu ve özlemi yetmez gibi yanı başındaki adama da hasretlik çeker. Babası en iyi bildiği şey olan arabaları anlatır Ove'ye. O da oturur bir araba nasıl çalışır dinler babasından." Bir anda ipin kopmasıyla kendine gelir yaşlı adam. Böylece ilk intiharı başarısız geçer.

             2- Gaz ile Boğulma: 
       İlk denemesi başarısız olan Ove İkinci için plan yapmıştır. Bir bahçe hortumu yardımıyla arabanın içine gaz verir. Arabaya biner ve kapıyı kilitler.  Derin bir uykuya dalar ve hikayenin ikinci bölümü başlar. O tekrar geçmişi hatırlar. " Ove liseden derece ile mezun olur ve iş aramak ister. Babasına notlarını gösterir. Oldukça mutlu olan babası, notları başkasına göstermek için kalkar. Ve o esnadan hızla gelen trenin altında kalır. Babası istasyonda vagonları temizler. Onun ölümünden sonra işi devralır. Aslında hayatını değiştiren kadınla da orada tanışır. Sonja onu hayatına hiç ummadığı bir anda girer ve hayatı değişir. Düzgün bir işi olsun diye mühendislik belgesi alır." İşte tam o anda Parvenah'ın garaj kapısını yumruklaması ile kendine gelir. Ve bir intihar girişimi daha başarısız olur. 

             3- Tren İstasyonunda Raylara Atlama:

       Ove trenle seyahat amaçlı istasyona gider. Amacı raylara atlayıp babası ile aynı ölümü paylaşmaktır. Tam o anda kenarda bekleyen bir adam bayılır ve raylara düşer. Herkesin korkuyla kenarda beklediğini gören Ove raylara atlar ve adamın hayatını kurtarır. Yaklaşan bir tren de gören Ove adamı kıyıya alır fakat kendi çıkmaz istemez.  Bu intihar girişimi onu geçmişe götürmez ama ona türlü türlü duygular yaşatır. Hayatı da bu nokta da değişecektir. Tren varmadan kenara çekilir ve eve döner. 

                          HER SON BİR BAŞLANGIÇ MIDIR?

       Ove her gün eşinin mezarına gider ve çiçek bırakır. Ama neden kızgındır bu kadar ve kime kızgındır bilinmez, halen öfkesini atamaz. Hayata hep yeniden başlamasını diledim film boyunca. Tam da bu noktada bir karar alır. Aslında önceden yakın fakat şuan konuşmadığı bir arkadaşına yardım etmek için tekrar çabalamaya karar verir. Ve bunu sağlamak için elinden geleni yapar. 

       Parvenah'a da olanları anlatmak ister. Ve tekrar geçmiş hatırlanır. "Eşi evliliklerinin en güzel zamanlarında, hamile olduğunu söyler ve Ove babalığın heyecanı ve büyüsüne kapılır. Doğuma az bir zaman kala eşinin ısrarı ile bir tatile giderler ve tatil dönüşü bir kaza geçirirler. Hastaneye vardıklarında, bebeğin öldüğünü ve eşini komada olduğunu öğrenir. Bir daha uyanmaz derken bir gün bir tepki verir ve uyanır genç kadın. Fakat felç geçirmiştir ve ayakları tutmaz. Ove o mutlu olsun diye tüm evi baştan dizayn eder. Mutfak tezgahını alçaltır ve öğretmenlik yaptığı okula bir engelli yolu yapar. Hayatından memnundur her ikisi de. Fakat yıllar sonra Sonja kanser nedeniyle ölür. Ove o günden sonra her şey için kendini suçlar"

       Tüm bunları yaşayan Ove insanlardan kendini uzak tutarak bir yere gelemeyeceğini anlar ve hayatını güzelleştirmeye başlar. Daha önce film esnasında kalp büyümesi tanısı koyulmuştur yaşlı adama. Bir kış günü Parvenah camdan baktığı esnada Ove'nin evinin önündeki karları küremediğini fark eder. Sonrasında koşarak evine giderler ve Ove'nin bir buket çiçek ile uzandığı esnada öldüğünü anlarlar. 

                      MAVİ'DEN: 

       Hayatım boyunca asla yerinden oynamayacak bir film izledim, sizlere de tavsiye ederim mavi kelebekler.  Cidden benim için ilk 5 içinde diyebilirim. Şimdiden hepinize iyi seyirler. Umarım izler ve beğenirsiniz.



2 Ocak 2017 Pazartesi

Filmliyorum- Cesur Yürek Gelini Alır/ Aditya Chopra

Filmliyorum- Cesur Yürek Gelini Alır/ Aditya Chopra

dilwale dulhania le jayenge,  film yorumu, inceleme yazısı


       Merhaba mavi kelebekler. Bu ara yazı yazma konusundaki istikrarımı kaybettiğimi farkettim. Ama inanın mükemmel şeyler yaşamadım. Eskisi kadar sık olmasa dahi, yazmaya devam edeceğim. Şimdi ise bu sabah izlediğim, aslında daha önce de birçok kez izlediğim bir filmle sizi buluşturmalıyım dedim. Ve yazdım...

Film Adı; Dilwale Dulhania Le Jayenge
Çeviri Adı; Cesur Yürek Gelini Alır
Film Yılı; 1995
Yönetmen; Aditya Chopra
Oyuncular; ShahRukh Khan, Kajol 
İMDb; 8,2/10
Mavice; 9/10

           Film Hakkında Genel Görüş, Dikkat Aşırı Spoiler İçerir;
     
       Raj MALHOTRA zengin bir iş adamının, hayli şımarık oğludur. Simran SİNGH ise muhafazakar bir ailenin büyük kızıdır. Simran'ın  babasının tek hayali, bir gün İngiltere'den kurutulup, kendi topraklarına geri dönmektir. Büyük bir özlem duymaktadır vatanına. Simran deli dolu bir kızdır. Hayalinde aşık olacağı bir erkek profili yaratmış, bir gün ona kavuşmayı istemektedir. Fakat işler öyle ilerlermez ve babasının en iyi arkadaşının oğlu ile evlendirmeye karar verirler. 

       Aslında tüm olay da bununla birlikte başlar. Simran avrupayı görmek istiyordur ve bunun için babasından bir şans ister. Geri döndüğünde ise evlenmeyi kabul edeceğinin garantisini verir. Simran izni koparır ve arkadaşı ile hayatını değiştirecek o seyahate çıkar. Sizleri seyahat sırasında çalan bir şarkı ile başbaşa bırakayım. Bence izleyip, okumaya öyle devam edin...




       Seyahat sonunda Raj, Simran'a aşık olmuştur. Fakat daha önce hiç aşkı tatmamış olan kızımızın jetonu geç düşmüştür. Simran, aşık olduğunu geri döndüğünde anlar.Annesine Raj'dan ve seyahatte yaşadıklarından bahseder, bu esnada babasını kulak misafiri olur ve olanlara çok sinirlenir. Evliliği hızlandırmak adına, temelli Hindistan'a dönmeye karar verir.

       Fakat Raj aşıktır ve birçok erkeğin aksine kolay vazgeçmeyecektir. Simran'ın ardından doğruca Hindistan'a gider. Fakat aşk kolay bir olay değildir ve bu büyük çabayı en iyi şekilde gösterir. Raj Simran'ın kaçmasını değil, babasının rızası ile evlenmesini ister ve bir plan yapar. Simran'ın evleneceği adamın kendi yaptığı tuzak sayesinde hayatını kurtarır ve güvenini kazanır. 

       Fakat olaylar istediği şekilde ilerlemez ve Simran'ın babası seyahat sırasında Raj ile çekindikleri bir fotoğrafı görür ve çok sinirlenir. Raj'ı istasyonda Simran'ın nişanlısı ve adamları sopalar ile döverler. Bunun üzerine İngiltere'ye dönmek için trene binerler. O sırada Simran koşarak gelir. Babası başta gitmesine izin vermese dahi, bu büyük aşkın karşısında duramaz. Ve Bollywood sinemasının o muhteşem sahnesi ile kavuşurlar.

       Bu harika film, yer yıl Hindistan'ın belli kesimlerinde tekrar tekrar vizyona giriyor. Aşkın önünde hiçbir kuvvet duramıyor dostlar. Yeterki her iki taraf da bu aşkı sürdürebilecek cesaret olsun. Herkese iyi yıllar...

Sizleri fragman ile başbaşa bırakıp, çekiliyorum...♥

28 Kasım 2016 Pazartesi

Filmliyorum- Dağ 2 /Alper ÇAĞLAR

Filmliyorum- Dağ 2 /Alper ÇAĞLAR

film, türkiye, türk askeri

       
      Merhaba mavi kelebekler. Dün gece arkadaşlarla Dağ 2 filmini izlemeye gittik. Oldukça etkilendiğimi söylemem gerekiyor. Bugün bir inceleme yazısı yazmaya karar verdim.  Hadi filmi daha yakından inceleyelim.

 Film Adı; Dağ 2
 Yapım Yılı; 2016
 Yönetmen; Alper Çağlar
 Oyuncular; Murat Serezli, Çağlar Ertuğrul, Ufuk Bayraktar,Ahu Türkpençe
 İMDb;10 /10
 Mavice; 10 /10

Film Hakkında Genel Görüş; Aşırı Spoiler İçerir

      Film Alper ÇAĞLAR'ın yönetmenliğini üstlendiği aksiyon, dram ve gerilim türündedir. İlk filmin devamı niteliğinde çekilmiştir. Özel Kuvvetler Komutanlığı bir tim oluşturmaya karar verir ve eğitim alacak kişileri türlü testlere tabi tutarak seçerler. Bekir ve Oğuz ilk filmden aşina olduğumuz bu karakterler de bu time katılmak isterler. Fakat Bekir'in ayağındaki sıkıntı nedeniyle aksaması ve Oğuz'un omzundaki sıkıntı nedeniyle kabul edilmezler. 

      Umutların kırıldığı o anda Yarbay Veysel GÖKMUSA gelir ve ikiliyi tim eğitimleri ve elemelerine katılmak için kabul eder. Ağır eğitimlerden geçerler ve bu süreç boyunca Bekir ayağından fizik tedavi görür. 6 koca yılın ve zorlu eğitimlerin sonunda ''Fırtına Getiren'' timi adıyla bir göreve çıkarlar.

      Işid'in esiri gazeteci Ceyda BALABAN'ı kurtarmak için Irak'a giderler. Tam infaz edilecekken kurtarılır. Genç kadın Türk Askeri karşıtı yazılar yazan ve askeri hep eleştiren bir yapıya sahiptir. Ona rağmen hep anlayış ile karşılanmış ve ona cephe alınmamıştır. 

      Dağda yollarına devam ederlerken yolda Işid'in birkaç Irak Türkünü esir aldıklarını görürler ve görev dışı olsa da kurtarırlar. İki kızı yanlarına alıp yakınlarda bir köyde mola verirler. Bir sohbet esnasında gelen telsiz anonsuyla Işid'in köyü yağmalayacağını öğrenirler. Başta elinden birşey gelmeyeceği düşüncesi ile müdahale etmek istemezler. Ama duygularına yenik düşer Yarbay Veysel GÖKMUSA...

      Sahabın ilk ışıkları ile onları götürmeye gelen araçla köydeki çocukları ve gazeteci Ceyda'yı Türkiye'ye yollar. Kalanlar köye döner ve Işid varmadan köyü olacaklara hazırlarlar. Son Kale dedikleri bir binaya tüm sivilleri yerleştirir ve çatıya Türk Bayrağı asarlar. Burayı vatan toprağı bilir ve öyle davranırlar. 

      Işid köye girer ve nefesleri kesen bir sahne yaşanır. Çatışma sonunda köy kurtarılır ama Veysel komutan kaybedilir. Film boyunca en etkilendiğim sahnelerden biridir bu sahne. Tüm filmi anlattım mı ne? Sanırım evet. 

      Eşref Çullu, Baybars Yücel, Bekir Özbey, Oğuz Çağlar, Mustafa Şahin, Veysel Gökmusa ve daha birçok karakter akılda kalan hayatları ile mükemmel bir filmi ortaya çıkarmışlardır. Ben izlerken oldukça etkilendim. İMDb ilk kez bir filme hakkettiği değeri verdi diyebilirim. 10 puan aldığı görünüyor. Çok sevindin ve hakketti diyebilirim. Ve onlar isimsiz kahramanlar...Bir ölüm, bin diriliş...





      Eksiklerim illaki olmuştur. Yazmaktan asla çekinmeyin mavi kelebekler. Bu filmi bir kadın gözüyle anlattım. Şu kısmı da anlatsaydın keşke dediğiniz noktalar varsa paylaşın. Çok teşekkür ederim. Saygılar sunuyorum...

2 Kasım 2016 Çarşamba

Filmliyorum- Cehennem/ Dan Brown

Filmliyorum- Cehennem/ Dan Brown



Merhaba Mavi kelebekler. Normalde kolay kolay film ve kitap yorumu yazmamaya özen gösteriyorum(çünkü beceremiyorum). Ama çok uzun bir zamandır beklediğim bir film olunca biraz bahsedeyim dedim. 

Dan Brown'ın Robert Langdon'ın hayatını anlattığı seri kitaplarının şimdilik sonuncusu olan Inferno sinemaya uyarlandı. Robert Langdon simge bilimci bir profesördür ve bu seri kitaplarda, yaşadığı olağanüstü olaylar konu alınır. Tüm kitaplarını okuduğum güzide bir yazar. Neyse biraz filmi inceleyelim. 

Film: Inferno
Yönetmen: Ron Howard 
Senarist: David Koepp
Kitap Yazarı: Dan Brown 
Oyuncular: Tom Hanks, Felicity Jones, Omar Sy
IMDb: 6.5/10
Vizyon Tarihi: Ekim 2016 

DİKKAT BURADAN SONRASI SPOİLER İÇERİR;

Dante'nin İlahi Komedya'sını okuyanların kolayca aşina olduğu bir konu işleniyor. Dante kitapta kendi kurgusundan oluşan bir cehennemden bahseder. Ona göre 9 katlıdır. Her katında başka tarzda günahkarlar bulunur. 9. katı hainlerin olduğu kattır ve ona göre şeytan bu katta yaşar. 

Filmde ise Dante'nin bu cehennemine sırlar saklayan bir adam vardır. İnsan nüfusunun büyük bir kesiminin ölmesi için bir virüs hazırlar ve bu projeye cehennem adını verir. Amacı daha az insan ile daha huzurlu olmaktır. Bir virüs tasarlar ve yerini Dante'nin cehennemi içine işaretler ve simgeler ile saklar. 

Tabi bu virüsten haberi olan bir sürü örgüt ve kuruluş vardır. Fakat virüsü nereye sakladığı bilemez. Filmin daha başında bu kişi ölür ve virüsü aktif etmek için ikinci bir kişi olduğu bellidir. 

Elçilik bu görev için Robert Langdon'ın yardımını ister. Film boyunca aslında yanlış kişiye güvense dahi sonunda virüsü bulur ve yayılmasını önlemek amacıyla götürür. 

Filmin bir kısmı İstanbul'da Yere Batan Sarnıcı'nda çekiliyor. Virüsün saklı olduğu yer de tam olarak burası. Kitabından aldığım haz Tom Hanks'in eşsiz oyunculuğu ile birleşince bence oldukça güzel olmuş. Tabi çok keskin olmasa dahi değiştirilmiş alanlar var. İzlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.

Sevgiler, saygılar sunuyorum.

30 Mayıs 2016 Pazartesi

Filmliyorum- Al Yazmalım/ Cengiz Aytmatov

Filmliyorum- Al Yazmalım/ Cengiz Aytmatov

mavi, blog yazısı, inceleme yazısı, film incelemesi


Atıf Yılmaz tarafından yönetilen, başrollerinde Kadir İnanır ve Türkân Şoray'ın oynadığı, 1977 tarihli film. Türk sinemasının başyapıtlarından biri olarak sayılmaktadır. Kırgız yazar Cengiz Aytmatov'un 1970 yılında yayımlanan aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Filmin özgün müziğini Cahit Berkay bestelemiştir.
  Mavinin en sevdiği ve defalarca izlediği filmdir. Öyle saf bir aşk ve sonrasında yaşanan sadakat anlatılır. Her ne kadar İlyas'a kızmış olsamda defalarca izliyorum. Bir kadın ne kadar temiz sever çok iyi anlatıyor. 

Kamyon şoförü İlyas (Kadir İnanır), İstanbul'dan Asya'nın (Türkân Şoray) kaldığı köye gelir. Birbirlerine aşık olup evlenirler. Çocuklarının adını Samet koyarlar. İlyas, kamyoncu olduğu için sık sık yollara çıkar ve Asya, Samet'le yalnız kalır.
Bir gün yine yola çıkan İlyas, eve dönmez ve Asya yı bir sekreter ile aldatır. Asya bunu pencerede görür ve İlyas'tan kaçar.
İşleri bozulan İlyas, Asya’nın karşısına öyle çıkmak istemez ve bunalıma girerek Asya’yı terk eder. Asya, bu acıya dayanamaz ve oğluyla birlikte yollara düşer. Yolda Cemşit (Ahmet Mekin) adında bir adamla karşılaşırlar. Cemşit onlara kol kanat gerer. Birlikte yaşamaya başlarlar. Bir gün İlyas karşılarına çıkar. Asya şimdi büyük aşkı ve kendisine zor gününde kucak açan Cemşit arasında bir tercih yapmak zorunda kalır. Ve "sevgi emektir" diyerek kendisine ve çocuğuna emek veren Cemşit'i seçer.

  

– Yarın aynı yerde aynı saatte çamura saplansam yardıma gelir misin ?
+ Bilmem. Orası yol bi gören olur.
– Kalenin orda bekleyeceğim seni al yazmalım.



Benim adım İlyas. Kamyonumun adı Aldırma Gönül. Senin adın ne al yazmalım ? (…) Bizimle konuşmuyor arkadaş. Peki niye konuşmuyor. Bizi adam yerine koymuyor mu diyorsun. Ziyanı yok gülüşü yeter bize.



– Elini tuttum sıcacıktı, yüreği elimdeymiş gibi…
+ Elinden tutuversem benimle gelir mi ?


Sevgi neydi, sevgi iyilikti, dostluktu… Sevgi emekti.



+ Elveda Asya, elveda selvi boylum, al yazmalım, elveda, bitmemiş türküm benim.