8 Temmuz 2016 Cuma

Kadın "Hakkı" Varmış


    Kadınların basit yaratılma ihtimali var mıdır? Sizce basit bir döngü için mi yaratıldık? Ben sanmıyorum. Biz kadınlar bir yapbozun en önemli parçasını oluşturuyoruz bence. Kemik noktasını.

     Bugün kadının toplum içindeki yerinden bahsedeceğim. Kimliksiz oluşundan. Çağa göre değişiminden. Ben üç bölümde inceleyeceğim. İlk çağlar, dinlerin oluşumu ve medeniyet.




     İlk çağlarda kadının yeri; eğer o delikten ilk  çıkan isim bizler olsaydık şuanda aile reisi idik. Yine de kadın o zamanlarda evin dışına çıkmayan, yalnızca eve gelen avı pişirmek ile yükümlü kişi değil, aynı zamanda avlamaya giden erkeğe ait görülen birçok konuyu başarabilmiş kişiydi.  Güçlü idi kadın bir zamanlar. Evrendeki hayat yarışında bir imzası vardı. Kadın o zamanlar bir ortaktı.

     Dinlerin ortaya çıkışı; dinlerin ortaya çıkışı ile bir karmaşa yaşandı. Kadın yalnızca toplumun gerisinde kalması gereken bir mahremiyet ürünüydü. Sadece evde kalmalı, çocuk bakmalı. Çalışma hayatına atılamaz. Çünkü o kadar erkeğin arasında yeri yok. Daha hemcinslerine güvenemeyen bir grup kadını evde olmaya mahkum etti.



     Kadın narindir, baksana bilekleri incecik dediler. Kırılgan ve narin olmayı öğrettiler. Kadınlar bu süreçte iyice içe kapandı ve toplumun baskısı ile başa çıkamadı. Yetenek ve zekasından bi:haber yaşamaya zorlandılar. Eskiden yayla başından evine odun taşıyan kadın yerini poşet bile taşıyamayan kadınlara bıraktı. Suçlusu kadınlar degildir.

    Medeniyet sonrasında; 18.yy'da batıya özentilik adı altında medeniyet süreci başladı. Bu kavramla erkenden tanıştı kadın. Zekasını ilk olarak devlet işlerinde gösterdi. Din ile devlet ayrı tutulabilir hale geldi zamanla ve kadın toplumun en önemli yapı taşı haline geldi. Birçok konuda söz sahibi oldu.

     Aslında hep varolan yetenekler keşfedilmeye başlandı. Sesi toplum içinde yükselişe geçti. Erkeğin yaptığı birçok işi yapabildiğini gösterdi. Kadına haklar tanındı. Daha, özgür yaşama hakkını bile zar zor kullanırken, kadın seçti seçildi. Mirasa hakkı olmayan kadın, pay sahibi olmaya başladı.

     Umarım bu vakitte baş ağrısı yapmamışımdır. Ben yazarken çok eğlendim. Kadınlarınızı sevin. İçlerinden biri anneniz unutmayın.

       Saygılar, sevgiler...

SHARE THIS

Author:

14 yorum:

  1. Kadın haklı idi, güçsüz ama adım atabiliyordu, attı ve din baskısı yok oldu çünkü kadın haklıydı ve hikayesini kendi yazıyordu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazımı okuduğun için çok teşekkür ederim. Kadınlar geri toplumun baskılanmış bireyleri olmaktan çıktı artık. Umarım böyle devam eder.

      Sil
  2. Şu hayatta en büyük isteğim artık başka kapıların arkasına sığınmadan tüm insanların eşit olması.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okuduğun ve yorum yaptığın için teşekkür ederim. Benimde tek temennim eşit olduğumuzun farkına varılması. Mutlaka olacak. Belki bugün değil ama elbet bir gün.

      Sil
  3. Tesadüfen tanıştım blogunla. Öncelikle keyifli ve yerinde bir paylaşım olmuş, emeğine sağlık. Kadın olduğum için gururluyum, mutluyum. Umarım kadınların ayaklarının daha çok yere bastığı, seslerinin daha gür çıktığı daha güzel günler görürüz.
    Sevgiler,
    (Benim bloguma da beklerim, https://birparcaomur.blogspot.com.tr/)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okuduğun için teşekkür ederim. Kadınlar gücünü kanıtlamış bireylerdir. Umarım sesimiz daha gür çıkacak. Blogunu da ziyaret edeceğim. Sevgiler

      Sil
  4. Zaten saçma olan oy kullanmama ve mirastan pay almama gibi şeyler olması gerektiği şekle gelmiş.
    Günümüzde kadınlar daha fazla hakka sahip olduklarını düşünüyorlar fakat bence daha da fazla erkek egemenliği altına giriyorlar. Misal kadınların can damarı "moda" sektörü. Bir çok kıyafet erkek tasarımcıların zevkine göre tasarlanıyor. Yani kadınlar farkına varmadan gene erkekler tarafından yönetiliyorlar. Ve bunu kadınlar kendi istekleriyle yapıyorlar.
    Biliyorum yazıyla pek alakası olmayan bir yazı yazdım fakat kadınların özgürlüklerini düşünürken birazda modern dünya da kendi kendilerini nasıl köle haline getirdiklerini düşünmesi lazım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okuduğun ve anlamlı bir yorum yaptığın için teşekkür ederim. Aslında bir çok yönden haklısın. Fakat erkek egemenliği illaki bir nebze olacak ataerkil bir toplumdayız. Ama dediğin gibi bu kadının kendi seçeneği olacak. Kadınlar artık kendi düşüncelerini yönetiyorlar. Karar veriyorlar. Kadınlarında toplumda kazanılmış bir yeri var. Bir yönetici tarafından idare edilmek zorunluluk değil seçenek haline geldi.

      Sil
  5. Emeğine sağlık arkadaşım. Bu konuyu iyi ki yazmışsın ve güzel özetlemişsin. Sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazımı okuduğun için teşekkür ederim canım benim. Ve yorumun beni mutlu etti. Sevgiler:)

      Sil
  6. Tembellik Hakkı kitabında yazar en çok çalışan ve aylaklık tanrısına en çok ihtiyacı olan bireylerin kadınlar olduğunu vurgular sürekli. Buna ben fazlasıyla katılırım. Ülkemizi geçtim, dünyada da kadının adı maalesef yok. Fakat artık ben şunu açık açık görüyorum (her ne kadar feminizmi radikal olmasının dışında sevmesemde) kadınlar toplumun en üstüne çıkmaya başladı ve çok güzel bir direnişteleler. Ellerine sağlık, güzel bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  7. Okuduğun ve bir o kadar beni mutlu eden bu yorumu yaptığın için teşekkür ederim. Direniş kısmı aslında en çok katıldığım kısım. Her ne kadar feminizmi desteklemesende kadınların çabalarını desteklediğini gördüm. Ve kadın kimliksizdir diyenlere inat toplumun üstüne çıkmaya başladı dedin. Teşekkürler:)

    YanıtlaSil