Ölüyorum tanrımBu da oldu işte.Her ölüm erken ölümdürBiliyorum tanrım.Ama, ayrıca, aldığın şu hayatFena değildir... Üstü kalsın...
Gecenin en güzel saatlerinde hatırıma düştü Cemal Süreya. Bu güzel adamı ben çok iyi tanıyorum. Tüm şiirlerini okudum ve bir çoğunu ezberledim. Bu güzel adamı önce kitabına göre sonra kendimce anlatacağım.
1931 yılında Erzincan'da doğdu. Babasının ismi Hüseyin, annesinin ki Gülbeyaz'dır. Belli bir yaşa kadar Erzincan'da yaşayan şair Dersim İsyanı sonrası ailesi ile birlikte Bilecik'e sürülmüştür. İktisat mezunu şair müfettişlik ve darphane müdürlüğü dahil birçok mesleği icra etti. Uzun yıllar TDK üyeliği görevinde bulundu.
Annesini daha 7 yaşında kaybetti. Uzun yıllar gülemedi Cemal Süreya.
Annesini daha 7 yaşında kaybetti. Uzun yıllar gülemedi Cemal Süreya.
SOYADI HADİSESİ;
Cemal Sürey (y)a ismindeki bir diğer "y" harfini sildirmiştir ve ilkkez "Elma" isimli şiirinde kullanmıştır.
Bu konuda birçok rivayet var ama ben ikisinden bahsedeceğim. İlkinden ve benimde inandığım rivayetten bahsedersek üvey kızı Gonca Uslu'nun söylediğine göre iddiaya girmeyi pek severmiş Cemal Süreya. Arkadaşı ile bir telefon numarasını unutup unutmadığına dair bir iddiaya girer karşılığında ise soyadından bir harfi sileceğini söyler. İddiayı kaybeden Süreyya soyadındaki bir "y" harfini sildirmiştir.
Diğer bir rivayette Cemal Süreya ve Sezai Karakoç üniversitede sınıf arkadaşıdır ve sınıflarında "Muazzez Akkaya" isminde bir kız vardır. İkiside bu kızı gizliden gizliye sevmişlerdir. Hatta birbirlerine aşkını anlatırlarmış. Bu aşk giderek kızışmış, sonrasında "ben elde ederim", "sen elde edersin" yarışına dönüşmüştür. Birgün soyadlarından bir harf sildirme karşılığında bir iddiaya girerler ve Süreya kaybeder. Sonrasında bunu öğrenen Muazzez Akkaya, Sezai Karakoç'a da yar olmamıştır. Gerçi Sezai Karakoç'un aşkı o kadar büyüktür ki, artık Muazzez Hanımı değil kedi duyduğu kadar büyük bir aşk istiyor.
Neyse neyse, Cemal Süreya da benim gibi fenerliydi. Birçok kadını sevmiş ve değerini bilmiştir. Ama Tomris Uyar ile aralarındaki muhabbet bir başkadır. Öyle ki ayrıldıklarında onunla gittiği hiçbir yere bir daha uğramaz.
Cemal Süreya ile olan ilişkisi hem enteresan, hem dillere destandı. Yakınları ikisi de bu dünyadan ayrıldıktan sonra anlattılar şu hikâyeyi:
“Her akşam işten çıkıp şıp diye eve damlıyordu Cemal Süreya. Bir gün Tomris Uyar, ‘Biraz gez dolaş, arkadaşlarınla falan buluş’ dedi. Ertesi gün geç geldi Cemal Süreya, daha ertesi gün de, hep geç geldi. Bu akşamlardan birinde, örtü silkelemek için pencereyi açan Tomris, apartmanın girişinde oturan Cemal’i gördü ve gerçek ortaya çıktı. Her akşam iş çıkışı eve geliyor ama aşağıda oturup ‘gecikiyordu’ Cemal Süreya… Tomris Uyar tarafından durumun adı derhal kondu: Şahsiyet Rötarı…
Cemal Süreya sevgisizliğin peydah olduğu bir coğrafyada aşk şairi olmuş ve birçok aşk şiiri yazacak devrimci bir ruha sahip olmuştur. Alkol ile çok arası yoktur belki ama sigarayı evladı gibi severmiş Cemal Süreya.
Bir babayı yaşatan evlattır derdi babam. Cemal Süreya çok çekmiştir oğlu Memo'dan. Sürekli kavga ederlermiş. Bazen bir kavga ederlermiş ve oğlu yazdığı bazı kitapları ucuza matbaalara satarmış. Bir kavga sonrasında darp etmiş babasını Memo. Hastaneye kaldırılan Cemal Süreya üzüntüsünden bir iki gün sonra vefat etmiş.
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı...
Bazı insanlar ölümsüzdür. Cemal Süreya da bunlardan biri. Küçükken aşık olduğum bu şair, şimdilerde yazma sebeplerimden. Öyle uzaktan seviyorum seni. Saygılar, sevgiler...
Neyse neyse, Cemal Süreya da benim gibi fenerliydi. Birçok kadını sevmiş ve değerini bilmiştir. Ama Tomris Uyar ile aralarındaki muhabbet bir başkadır. Öyle ki ayrıldıklarında onunla gittiği hiçbir yere bir daha uğramaz.
Cemal Süreya ile olan ilişkisi hem enteresan, hem dillere destandı. Yakınları ikisi de bu dünyadan ayrıldıktan sonra anlattılar şu hikâyeyi:
“Her akşam işten çıkıp şıp diye eve damlıyordu Cemal Süreya. Bir gün Tomris Uyar, ‘Biraz gez dolaş, arkadaşlarınla falan buluş’ dedi. Ertesi gün geç geldi Cemal Süreya, daha ertesi gün de, hep geç geldi. Bu akşamlardan birinde, örtü silkelemek için pencereyi açan Tomris, apartmanın girişinde oturan Cemal’i gördü ve gerçek ortaya çıktı. Her akşam iş çıkışı eve geliyor ama aşağıda oturup ‘gecikiyordu’ Cemal Süreya… Tomris Uyar tarafından durumun adı derhal kondu: Şahsiyet Rötarı…
Cemal Süreya sevgisizliğin peydah olduğu bir coğrafyada aşk şairi olmuş ve birçok aşk şiiri yazacak devrimci bir ruha sahip olmuştur. Alkol ile çok arası yoktur belki ama sigarayı evladı gibi severmiş Cemal Süreya.
Bir babayı yaşatan evlattır derdi babam. Cemal Süreya çok çekmiştir oğlu Memo'dan. Sürekli kavga ederlermiş. Bazen bir kavga ederlermiş ve oğlu yazdığı bazı kitapları ucuza matbaalara satarmış. Bir kavga sonrasında darp etmiş babasını Memo. Hastaneye kaldırılan Cemal Süreya üzüntüsünden bir iki gün sonra vefat etmiş.
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı...
Bazı insanlar ölümsüzdür. Cemal Süreya da bunlardan biri. Küçükken aşık olduğum bu şair, şimdilerde yazma sebeplerimden. Öyle uzaktan seviyorum seni. Saygılar, sevgiler...
Bir çocuğun babasına el kaldırması olacak şey değil. Tiksindirici bir durum. Senin kadar Cemal Süreya aşığı değilim. Ama popüler şiirlerini bilirim. Mesela sizin hiç babanız öldü mü dizesini kim bilmez ki. Bu güzel paylaşım için teşekkürler.
YanıtlaSilKesinlikle bir çocuğun babasına el kaldırması çok kötü. Cemal Süreya'yı çok severim. Aslında kelimeler ile anlatmak bir hayli zor. Yorumunuz için teşekkür ederim. :)
SilGercekten bambaska bir sair. Bana Türk siirini sevdiren sanatçilarin basinda gelir.
YanıtlaSilKesinlikle öyle. Benimde şiiri sevmemi sağlayan adamdır. Güzel yorumunuz için teşekkür ederim. Sevgiler:) :)
Sil