intihar yüzdeleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
intihar yüzdeleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Nisan 2017 Pazar

Saat 04:45 Ve Bir Kadın

Saat 04:45 Ve Bir Kadın

bir deli mavi, kendini asma, intihar, aşk, acı


        Dün gece saat 04:45 ve bir kadın astı kendini. Önce umutlarını, sonra hayallerini ve en son da kedini astı. Bir kişi gitmedi yardımına. Vicdanını susturabilene eyvallah. Peki ya görmezden gelmesine rağmen, uyuyamayanlar?

        O gece saat 01 sularında kitabını okuyordu kadın. Ve yine aynı his. Nefes alamıyordu. Belli belirsiz ağlama nöbetleri, göğsünün orta yerinde öylece baskı yapan bir yumruk. Önünde bir iki kitap. Tertemiz bir kül tablası ve asla yakma cesaretinde bulunmadığı 1 paket sigara...

        Hisleri giderek karmaşıklaşıyor. Parkeleri aşınmış eski bir ev, duvarda asılı malum rakamlar üzerinde durmuş eski bir de saat. Zamanın akmayışından anlıyor az bir vakti kaldığını. Ve yine aynı ağlama nöbetleri...

        Sol kolunda boydan boya bir çizik ve ufak tefek kanamalar. Giderek hissedilen bir acı. Yinede kadının sol göğsüne yapışan o acı kadar etki etmiyor.  Kadın göğsünü de kesip atmak istiyor. Zaten ara ara kesilen nefesini bir anda kesmek istiyor. Durmuyor da.

         Elleri titreyerek kalkıyor yerinden. Dökülmek üzere olan tavana boydan bir ip takıyor, kendini de o ipe asıyor.  Bir anda tüm o acı ve hüzün kadının soluk borusuna birikiyor. Kadın sol tarafında usulca yatan o acıyı hissetmiyor artık. Gülümsüyor...

        Dün gece saat 04:45 ve bir kadın kendini salonunun orta yerinde asıyor. Ve bir kadın daha ölüme gülümseyen bir yüzle gidiyor. Geriye yalnızca sol kolundan akan bir kaç damla kan ve gözlerinden akan sayısı belirsiz yaşlar kalıyor. Zaman onları da yok edecek...

22 Mart 2017 Çarşamba

Çeşitli İntiharlar

Çeşitli İntiharlar

dertleşme, intihar, intihar oranları, yüzdeler













        Yapılan araştırmalara göre her 40 saniye de bir kişi intihar ediyor. Yani bu demek oluyor ki sen bu yazıyı ilk gördüğünde bir kişi bileğini kesmiş olabilir. Bu yazı bittiğinde onlarca insan ölecek. Ve daha birçok kuram var.

       Sabah biraz serin, yataktan kalktın. Hava da bir güneş var evet ama ısıttığına dair şüphelerim de mevcut. Ve ilk hamle sen ilk adımını attığında 3 çocuklu bir baba ödeyemediği borçlar yüzünden kendini vurdu. Devam ediyorsun...

        Ikinci ve üçüncü adım derken yüzünü yıkadın. Kendine baktın aynada. Hayatın sana neler getireceğini bilemeden arkanı dönüp çıkacakken hop az evvel tecavüze uğrayan genç bir kadın kendini astı. Durmuyorsun...

        Birkaç adım attın ve mutfaktasın. Sandalyeye oturdun. Biraz düşündün. Saçlarının arasına geçirdin parmaklarını. Derin bir iç çektin. Kahve içmeye karar verdin ve suyu ocağa koydun. O sırada bir rüzgar girdi sağ omzundan, ailesi tarafından evlenmeye zorlanan bir kız az evvel bir sürü ilaç içti.
Kahven oldu ve devam ediyorsun...

        Balkondasın. Rüzgarı hissediyorsun. Derin nefesler devam ediyor. Neler olacağından habersizsin. Kahvenden birkaç yudum alıyorsun. Bir kuş görüyor ve gözden kaybolana dek onu izliyorsun. Kahvenden bir yudum daha alıyorsun. Az evvel uyuşturucu bağımlısı genç bir adam damarlarına yüksek dozda uyuşturucu verdi. Ve kahven bitiyor...

       Odana gidiyorsun. Birkaç fotoğraf yırtıyorsun. Eski bir defteri ateşe veriyorsun. Gözlerin alev alıyor sanki. İnsanlara hiç güvenmiyorsun, bu yüzden yalnız başınasın. Bir karar alıyorsun ve daha uygulamaya başlamadan yalnızca hayatını sevmediği için kaybolmuş bir genç kız kendini yüksekçe bir yerden atıyor. Zaman akıyor...

        Duşa giriyorsun. Küveti dolduruyorsun. Hayata karşı öfkelisin. Gözlerinden istemsizce akıyor yaşlar. O kadar kaybolmuş haldesin ki hiçbir sesi duymuyor ve hiç acı hissetmiyorsun. Sonrasında birkaç damla kan. Sıradaki intihar vakası sensin. Bileklerini kesiyorsun. Zamanın da bileğindeki kanında hızla akmasının suçlusu sen değildin oysaki. Ölüyorsun... Halen insanlar ölüyor...