20 Şubat 2019 Çarşamba

Bavulun Dibinde Kalanlar


Hüznün garip sancısı sığmıyor artık yüzüme,
Ne zaman ağlamak gelse ellerime, titrerim korkunun hacziyle.
Ne zaman tutunmak gelse hayata düşerim içimin boşluklarından.
Ne vakit kalkarım ayağa bilinmez.
Vakit geç midir diye sorarım.
Bu sabah yüzümün çatlaklarından nefes aldırdım gamzelerime.
Bu sabah neredeyse mutlu uyandım. Perdesi tertemiz bir evrene, var gücümle sarıldım.
Titreyen ellerimle hayatı kavradım.
Denizin tuzu, evrenin özü, hayatın gamı derken geçmiş yıllarım.
Mektuplarını zifiri karanlıkta açardım.
Hep düşünür fakat okur gibi yapardım.
Hazır değildim sanırım titrek sesimden gerçekleri duymaya.
Hazır değildim kendi başıma büyüttüğüm o sevginin varolmadığına inanmaya.
Hazır değildim büyümeye...
Kanayan dizimi sarmaya hazır değildim.
Ayrılığın gözleri renklidir derdi babam.
Ben kanserimin göz rengiyle uyandım.
Bakışlarını hatırlar gibiyim,
Evet bana bakan o acı dolu gözleri hatırlıyorum.
Dik duran sırtındaki o kamburu görüyorum.
Gülümseyen dudaklarındaki çatlakları da.
Ben kahkasındaki o hüznün garip melodisini biliyorum.
Şimdi bir pencere kenarında sigaramdan derin ve parçalı nefesler çekiyorum.
Sönmesine müsaade etmeden yakıyorum yenisini hayallerimin.
Gidiyorum... En çok kendimden.
Ve senden.
Düşüncelerimi astığım balkonumu da alıyorum yanıma.
Ve seni... En çok seni. 🌼




SHARE THIS

Author:

1 yorum: